CEVAP- İnsanlar, gökyüzü ile ilgili gözlem yapma imkanları henüz yeterli değilken, evren hakkında çok az ve gerçek dışı bilgilere sahiptiler. Zamanla ellerindeki gözlem araçları geliştikçe, uzay hakkında daha doğru bilgilere sahip olmaya başladılar. Ve 1900’lü yılların ortalarında çok önemli bir şey keşfettiler: Evrenin de bir doğum tarihi vardı. Yani evren sonsuzdan beri var değildi. Evrenin kendisi, yani içindeki bütün maddeler, maddelerin oluşturduğu yıldızlar, galaksiler, herşey belli bir andan itibaren var olmaya başlamıştı. Bilim adamları, bu başlangıç tarihini günümüzden yaklaşık 15 milyar yıl önce olarak hesapladılar.
Evrenin genişlemesini bir çizgi filmde izlediğinizi düşünün. Sizce filmi en başına sararsanız, evrenin görüntüsü nasıl olur? Bir nokta gibi değil mi? İşte bilim adamları da aynen böyle yaptılar: Başa döndüler ve gittikçe genişleyen evrenin başlangıçta tek bir nokta olduğunu anladılar.
Şişirilen bir balonun üzerindeki küçük noktacıklar, balon şiştikçe birbirinden nasıl uzaklaşıyorsa, evrendeki gök cisimleri de ilk patlamanın etkisiyle birbirlerinden böyle uzaklaşmışlardır. |
Bilim adamlarının Büyük Patlama dediği bu patlama Allah’ın “evren” için belirlediği yaşam sürecinin başlangıç noktası oldu. Allah bu patlamayla beraber evreni oluşturan atomları yarattı. Madde ortaya çıktı. Çok büyük bir hızla etrafa saçıldılar. Patlamanın ilk anlarındaki bu ortam adeta atomlardan oluşan bir madde çorbası gibiydi. Fakat bu çok büyük karmaşa gittikçe düzenli bir yapıyı meydana getirmeye başladı. Allah, atomları birleştirerek yıldızları meydana getirdi. Böylece evrenin içinde bugün gözlemlediğimiz herşey yaratıldı.
0 yorum:
Yorum Gönder